Düşük (abortus), yaklaşık 20. gebelik haftasından önce, 500 gramın altında olan gebeliğin sonlanmasıdır. Bu sonlanma kendiliğinden veya başka bir sebeple olabilir. Bu haftalar ve gramda olan sonlandırmalar doğum sayılmaz. Düşük, kendiliğinden kanama, embriyonun kendiliğinden vücut dışına atılması, boş gebelikler bu gruba girer.
Düşüklerin %50’nin sebebi bilinmemektedir. Bilinen sık sebepler içerisinde genetik anormallikler yer alır. Yani bir embrio büyüyüp sağlıkla doğamayacaksa vücut kendiliğinden gebeliği sonlandırabilir. Bunun yanı sıra anneye ait bazı hastalıklar, rahimde şekil bozuklukları, sigara, radyasyon, bazı ilaçlar, ileri anne yaşı düşük sebeplerindendir.
Genelde kasık ağrısı gebeliğin normal bir bulgusu olmakla birlikte düşüklerde daha sık gözlenir. Ayrıca kanama varsa gebelikle ilgili bir problem olabilir ve bu durumda hemen doktorunuza başvurmanız gerekir. Erken dönemde su gelişi düşüğün bir habercisi olabilir. Vajinadan akıntı haricinde sıvı gelmesi, kötü kokulu akıntı, pıhtı, parça düşürme durumları, yüksek ateşte yine doktorunuza başvurabilirsiniz.
Düşükler genelde üçe ayrılır: Düşükler gerçekleşme zamanına göre 3 gruba ayrılır:
Bu durumların haricinde eğer gebelik kendiliğinden rahimden atılmış ve içeride hiç parça ve gebeliğe ait doku kalmamışsa, tam (komplet) düşük denir. Genelde çok erken hafta düşükler bu şekilde olur. Kanama birkaç gün devam edebilir. Eğer gebelik dokusunun bir kısmı atılmış, içeride parça kalmışsa inkomplet (kısmi) düşük olarak adlandırılır. Düşüklerin çoğu bu gruba girer. Bu durumda içerideki parça temizlenmesi gerekir, aksi takdirde kanama ve enfeksiyon olabilir. Bir sonraki gebeliğe de hazırlanmak için rahmin temizlenmesini doktorunuz gerekli görebilir.
Eğer bir gebelik sağlıkla sonlanmayacaksa bunu öngörmek ve düşüğü engellemek mümkün değildir. Düşüğün tedavisi ve engellenmesinde herhangi bir ilaç tedavisi bulunmamakla birlikte verilen ilaçlar destek niteliğindedir. Ancak sigara ve alkolü azaltmak, aşırı kafein tüketiminden, radyasyondan ve bazı ilaçlardan uzak durmak düşük olmasını engelleyebilir.
Düşük sonrası rahim içi müdahale olsa da olmasa da, enfeksiyon ve kanama risklerinden uzak kalmak için 2-3 hafta cinsel ilişki olmaması gerekmektedir. Eğer kan grubunuz negatifse gebelik haftanıza göre doktorunuz kan uyuşmazlığı iğnesi yapılmasını isteyebilir. Kanama ve ağrılarınız giderek azalacaktır ancak hemen kesilmeyebilir.
Düşük sonrası ne zaman gebe kalınabileceğine dair literatürde net veri bulunmamaktadır. Hemen ertesi ay gebelik olmaması uygun olmakla birlikte, gebelik isteniyorsa çok uzun süre de ara verilmemelidir. 2-3 ay korunma olabilir. Düşükten sonra en doğru korunma yöntemleri konusunda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz. Gebelik konusunda kendinizi hazır hissetmiyorsanız bu süreyi uzatabilirsiniz.
Düşükten sonrası gerçekleşen gebeliklerin büyük bir kısmı sağlıklı gebeliklerdir. Düşük yapmak bir sonraki gebelikte düşük riskini arttırsa da bu çok küçük bir orandır. Bazı gebelikler fark edilmeden düşük olur, hasta adet gördüğünü zanneder. Bu yüzden düşük sıklığı azımsanmayacak orandadır.
Gebelik sonlandırma (tıbbi tahliye), gebeliğin devamı anne veya bebek için hayati tehlikeyse, gebelikte bebeği sakat bırakılmasına sebep olacak bir ilaç kullanılmışsa, bebekte hayatla bağdaşmayacak sakatlıklar mevcutsa, tecavüz neticesine gerçekleşmişse gebeliğin sonlandırılması gerekebilir.
Gebelik haftasında göre bebeğin kalp atışının durma zamanı yaklaşık olarak tespit edilebilir. Bu durumlarda bir süre sonra düşük süreci kendiliğinden başlayabilir. Yine de ne zaman olacağı tam belli değildir. Embriyonun kalp atışı olmadığı durumlarda aile beklemek isteyebilir. Genelde 3-7 gün doktorunuz zaman verir. Bu sürede gebelik anneyi zehirlemez. Ancak 3-4 haftayı geçen düşüklerde pıhtılaşma hücreleri ortaya çıktığı için annede kanama problemleri yaratabilir. Yine kendiliğinden başlayan düşüklerden genelde tam atılma gerçekleşmez. İçeride kalan parça kanama ve enfeksiyon yaratabilir. Bu nedenle tanı konulmuşsa gebelik tahliyesi daha uygundur.
Gebelikte her kanama düşükle sonuçlanmaz. Ağrının aksine kanama gebelikle normal bir bulgu değildir. Ancak kanamanın varlığı ve miktarı her zaman düşüğe işaret etmez. Kanama olması düşük tehdidi olarak adlandırılır ve bu gebeliklerin bir kısmı devam eder. İlerleyen gebelik haftalarında erken doğum, kanama, plasentanın anormal yerleşimi ve erken ayrılması gibi risklere sahip olabilir.
Gebelikte kanama olursa takip eden doktor bilgilendirilmeli ve hastaneye başvurulmalıdır. Muayene eden hekim rahim ağzında açılma olup olmadığını kontrol eder. Rahim ağzında açıklık varsa düşüğün gerçekleşme ihtimali yükselir. Ultrason ile kesenin yerleşimi ve bebeğin kalp atışları kontrol edilir. Kalp atışları mevcut ve kesinin yerleşimi normal ise, yatak istirahati ve destekleyici tedavi önerilir. Bu tedavi progesteron adlı gebelik hormonun destek amaçlı kullanılmasıdır. Aynı ilaç ağızdan, vajinadan veya makattan kullanılabilir. Ağızdan alındığında tansiyon düşmesi ve baygınlık hissi yaratabilir. Vajinal yoldan yan etkileri daha azdır. Makattan emilimi daha geç olur. İlacın dozunu, veriliş yolunu ve sıklığını doktorunuzun belirlediği şekilde kullanılmalıdır.
Rahmin içinde gebelik kesesinin oluştuğu ancak bebeğin oluşmadığı durumlar boş gebelik olarak adlandırılır. 4.-5.haftalar arası gebelik kesesi oluşurken, 6-8hafta arası embriyo ve kalp atışı oluşur. Gebeliğin 8.haftası olmasına rağmen embriyo yoksa boş gebelik olarak adlandırılır. Ancak bazen son adet tarihi doğru olmayabilir. Bu durumda gebelik haftasına tekrarlayan ultrason ölçümleri ile karar verilebilir. Tedavisinde gebeliğin tahliyesi gerekir.
Art arda üç düşük olması veya sene içinde üçten fazla gebelik kaybı olması tekrarlayan düşük olarak adlandırılabilir. Bu durum anne-babayı yıpratabilirken altta yatan hastalıkların araştırılması uygun olur. Maalesef her zaman net neden bulunamayabilir. Ancak düşük her ne kadar çok olursa olsun, bir sonraki gebelikte sağlıklı olma ihtimali yine düşük olma ihtimalinden yüksektir.
Tekrarlayan düşüklerin sebebi her zaman bulunamayabilir. Araştırma için genetik sebeplerden başlanır. Gebelik sonlandırıldığında embriyoda kromozom anormalliği olup olmadığı genetik laboratuvarlarında araştırılabilir. Yine anne ve babanın kromozom testlerine bakılabilir ancak normal gelse bile ileri anne-baba yaşında bebekte anomali olma olasılığı artmaktadır. Bu durumun haricinde rahimdeki şekilsel problemler düşüğe sebep olabilir. Bu problemler, rahimde perde, rahim duvarına baskı yapan miyomlar, polipler veya rahim içi yapışıklıklar olabilir. Bazen engellenemeyen düşüklerde rahim ağzında gevşeklik (servikal yetmezlik) olabilir. Bu durumlar genelde 3.aydan sonra kendiliğinden ağrısız düşükle sonuçlanır ve bir sonraki gebelikte önlem amaçlı rahim ağzına dikiş atılması gerekebilir. Annedeki sistemik hastalıklardan, kontrolsüz şeker hastalığı, pıhtılaşma problemleri, bağışıklık sisteminin aşırı yanıtı da düşük sebebi olabilir.
Gebelikler düşükle sonlandığı zaman anne baba adayları sebebini mutlaka bilmek isterler. Ancak düşük toplumda çok sık görüldüğü için sebep bulunamayabilir. Bu nedenle genelde doktorlar düşüklerin sayısına göre araştırma yapmak isteyebilirler. Yine de ultrasonda anormal bir görünüm, annedeki hastalıklar, aileden gelen bazı rahatsızlıklar veya doktorunuzun şüphelendiği durumlarda daha erkenden araştırma gerekebilir.
Eğer yapılan araştırma sonucunda bir hastalık veya rahimde anormallik tespit edilmişse buna yönelik tedavi yapılır ve gebeliğin sağlıklı olma olasılığı artar. Hiçbir sebep bulunamamışsa tüp bebek yöntemi ile embriyo oluşturulur ve annenin rahmine yerleştirilmeden önce genetik tanı yapılır.
Şunu da unutmamak gerekir ki gebelikte düşük yapmış olmak, bir sonraki gebelikte düşük riskini arttırsa bile, bir süre sonra bu risk sabit kalmaktadır. Bu yüzden tekrarlayan düşükleri olan birçok kadın eninde sonunda sağlıklı bir gebeliğe kavuşmaktadır.