Adet kanamasının normal düzen, 21-35 günde bir aralığında ve ağır geçmeyen kanamalar olarak tanımlanır. Yani 21 günde bir adet görmek de, 35 günde bir adet görmek de normal olarak tanımlanır. Kanamalar ilk iki üç gün yoğun olmakla birlikte bir haftaya dek sürebilir. Bu tanımlar dışında kansızlığa (anemi) sebebiyet veren, on günden uzun süren, ara kanamalar, sık veya uzun sürede adet görme, adet düzensizliği olarak tanımlanır
Ergenlikten menopoza dek her yaşta adet gören kadında adet düzensizliği olabilir. İlk adet başlangıcından üç sene içinde adet düzensizliği normaldir. Bu süre zarfında aşırı kanama olmadığı sürece müdahale edilmez. Menopoza yakın dönemlerde ise yumurtlama hali bozulduğu için adet aralıkları önce kısalır, sonradan uzar. Polikistik over sendromu, aşırı kilo veya aşırı zayıflık, spor veya rahim veya yumurtadaki kitleler adet kanamasında düzensizliğe neden olabilir.
Bu sorunun cevabı her yaş grubunda değişmekle birlikte en sık sebepler:
Adet miktarı kişiden kişiye değişir. Ped sıklığı ile bu durum anlaşılamaz çünkü bazen kadınlar temiz olmak adına pedleri kirlenmeden değiştirmektedir. Adet kanaması ilk iki üç gün yoğun olabilir. Pıhtılı, uzun süren kanamalar, kadını kansız bırakan ve sık görülen kanamalar adetin yoğun olduğunu gösterir. Adet sancısı da yoğun kanamalara eşlik edebilir.
Adet düzensizliği nedeniyle doktora başvurduğunuzda öncelikle adet düzeniniz belirlenir. Bazı kadınlar adet düzensizliği için doktora başvursalar da adetleri düzenli olabilir. Adet düzeni adetin ilk gününden diğer adetin ilk gününe dek alınır. Daha sonrasında doktorunuz kullandığınız ilaçları, gebelik öykünüzü, geçirdiğiniz ameliyatları, aile öykünüzü sorgular. Takiben muayene planlanır.
Muayene esnasında önce dış genital organlar, vajina incelenir. Takiben eğer bakire değilseniz ince bir muayene aleti ile rahim ağzına bakar ve rahim ağzındaki lezyonlar açısından smear (rahim ağzı kanser tarama testi) ve HPV testleri alabilir. Enfeksiyon saptanırsa kültür alınır. Daha sonrasında ultrason ile rahimdeki lezyonlar, rahim duvarı, yumurtalıklardaki kitleler incelenir. Rahim duvarında kalınlık varsa rahmin içinden biyopsi alınması gerekebilir. Miyomların yeri ve rahim duvarına baskı yapıp yapmadığı tespit edilir. Eğer lezyonların rahim duvarına yakınlığı ayırt edilemezse rahmin içine steril serum enjekte edilir ve rahim duvarı şişirilir. Bu sayede küçük anormallikler de saptanır.
Muayene sonrasında doktorunuz bazı kan testleri istenir. Bu testler içinde kan sayımı, demir düzeyi, gebelik testi, tiroid veya süt hormonu testleri olabilir. Adet düzeni için adetin iki, üç veya dördüncü gününde yumurtalıklara ilgili hormonlar veya yumurta sayımı yapılması gerekebilir.
Rahmin içinde patolojiler ultrason ile net tespit edilemiyorsa histeroskopi denilen ince bir kamera ile rahmin içi görüntülenir. Bu sayede hem lezyonlar tespit edilir, hem de biyopsi ve tedavi olanağı oluşur.
Adet düzensizliği tedavisi yaş, sebep, gebelik istemi durumuna göre değişir. Tedavi yöntemleri arasında ilaçlar (medikal tedavi) veya cerrahi kullanılabilir.
İlaç tedavisinde doğum kontrol hapları adeti düzenleyip kanama miktarı ve sancıyı azaltabilir. Bazı ağrı kesiciler kanama kesici olarak da kullanılır. Fazla olan östrojen veya progesteronun yerine dengelemek amaçlı hormon tedavileri verilebilir. İlaçlı spiral veya cilt altı implant bu yöntemle kullanılabilir. Yumurtalıkları geçici olarak baskılayan ilaçlar kanamayı azaltır. Tiroid hormonu ve süt hormonu (prolaktin) fazlalığı tedavi edilir.
Rahimde yer kaplayan lezyonlarda ameliyat gerekebilir. Histeroskopi yöntemiyle rahmin içi kamera ile incelenir ve tedavi olanağı da sağlanır. Rahmin dış duvarında olan miyom, kist ve kitlelerde laparoskopi (kapalı yöntem) ile kanamaya neden olan kitle alınır. Kadının çocuk istemi tamamlanmışsa ve medikal tedaviye yanıt vermiyorsa rahmin alınması da gerekebilir.